+90 (554) 125-02-85 WhatsApp
+996 (552) 51-62-16 WhatsApp
Nazaraliev Sağlık Merkezi (MCN) bazında Avrasya Ruh Sağlığı Merkezi (ARSM) 2012 yılından bu yana çalışmaktadır. Alkol ve uyuşturucu bağımlı hastaların ruhsal sağlığını iyileştirme ve rehabilitasyon konusunda 25 yıldır uzmanlaşmış bir klinik.
Klinikte tıbbi hizmet süresinde yaklaşık 17.000 den fazla hasta özgün Nazaraliev yöntemi ile tedavi edilmiştir. %90 vakalarda madde bağımlılığı tedavisi ile beraber uzmanlarımız bipolar bozukluk, anksiyete durumlar, kimlik bunalımı, obsesif kompülsif bozukluk, nevroz ve diğer psikolojik hastalıkları yanı sıra Şizofreni gibi tedavi konusunda yardımcı oluyorlar.
Merkezin uzmanları şizofrenik eğilimlerin erken teşhis edilmesi ve önlenmesinde, uykusuzlukla ve depresyon ile, posttravmatik stres bozukluğu ile, stresin etkileri ile baş etmelerine yardımcı oluyorlar.
Metodumuzun temel yöntemi olan atropin terapisini Merkezi Kolinolitik Blokaj (MKLB) olarak adlandırdık.
Yirminci yüzyılın ortasında ABD'de şizofreni tedavi yöntemi ortaya çıkmış ama bu yöntem ilaç şirketlerinin baskısı altında yaygın olamamıştır. Ancak, Avrupa'da bu yöntem 1990'lara kadar yetiştirilmiştir. Son 25 yıl içinde bizim kliniğimiz bu yöntemin geliştirme konusunda önemli bir katkıta bulunmuş.
Bu çalışmalar Şizofreni, duygudurum bozukluğu, kompulsif bozukluğu, davranışsal bozukluğu, depresyon, fobi ve madde bağımlılık tedavi özelliklerine yönelik uyguladığımız atropin terapi bazındadır.
Atropin nöronları etkileme yoluyla beyindeki belli bir dürtüleri bloke eder. İlacın etkisi altında hasta derin uykuya dalar ve uyku sırasında ilaç işlevini görmektedir. Belli bir ölçüde verilen atropin dozu psikofiziksel yenilemeyi gerçekleştirerek hastalığın belirtilerini ortadan kaldırır.
Genellikle, insan vücudundaki bazı sistemlerin (adren-, noradren- ve serotonerjik) çalışması norma dönüşür ve kullanılan nöroleptiklerin etkisini artırır. Bunlar hepsi birlikte hızlı bir etkiyi sağlar.
Atropin terapisi uygulandıktan sonra ulaşmış oldukları başarıyı oturtmak için iki hafta içerisinde doktorlar hastanın kişiliği üzerinde odaklanarak strese dayanıklılığını güçlendiriyorlar ve hastalığın endojen nedenlerini ortadan kaldırıyorlar.
Konuşmaya dayalı ruhsal tedavi ise şizofreniden mustarip olan hastaların rehabilitasyonu için özellikle önemlidir. Hastalığın tipik belirtisi toplumsal izolasyon göz önüne alarak doktorlar tarafından yürütülecek bireysel terapilerden sonra grup terapilerine katılması ve daha sonra sağlıklı bir insanlar grubu ile yapılacak terapileri sunmakla beraber tedavi başarısını arttırmaktayız. Uluslararası praktiği gösterdiği gibi bu hastaların günlük iletişim beceriyi sağlar ve ileride olabilecek hastalığın nüksetme riskini azaltır.
Şizofreni hastayı olduğu kadar aileyi de derinden etkileyen bir bozukluktur. Şizofreninin hem hastanın kendisine hem de ailesine yüklediği zorluklardan kaynaklanan sıkıntı yine hastaya yansıyarak hastalık sürecini olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle tedavide aile terapileri kullanılmaktadır. Ruhsal eğitim grupları ailenin tedaviye aktif bir şekilde katılmasını sağlamakta ve bu sayede hastanın belirtilerinin nüksünü de azaltabilmektedir. Ailelere yönelik tedavi programları; hastalığı anlama, kişiliği hastalık belirtilerinden ayrı olarak ele alma, gelecekteki olası nüksleri kabullenme konusunda psikoeğitim; belirtilerin değiştirilmesinde ve nüksün önlenmesinde ilaçların rolünün anlaşılması ve uyumu arttırma; aile içi iletişimi geliştirme ve çatışmaları azaltma; hastaya yönelik eleştirel yorumlardan ve düşmanca davranışlardan kaçınma ve bireysel sınırlara saygı; günlük yaşamdaki sorunların ele alınıp çözümlenmesi becerisini geliştirmeye yönelik problem çözme eğitimi yöntemlerini içerebilmektedir.
Mental durumunu normalize etme, nüksün önlenmesi ve tedavi sonrası sosyalizasyon garantisi verilmektedir.
Normal ve sağlıklı hayata dönmesi için bireysel çok katmanlı bir yaklaşım sunuyoruz.
Merkezimizde şizofreni, psişik ve nevrotik bozukluklar tedavisi düzeni birçok aşamadan oluşmaktadır.
1. İlk 7-10 günde psikiyatrik değerlendirme ve tanı, komplikasyon ve yan etkilerin tanımlanması yapılır. Bireysel tedavi planı yapılır.
2. Bireysel bir tedavi program uygulanması yapılır. Yatay tedavi süresi 20 - 40 gündür.
Psikofarmakolojik tedavi yaygın psikiyatri pratiğinde karşılaşılan nöroleptikler, antidepresanlar, sakinleştiriciler, immünomodülatörler ve diğer ilaçların kullanımını içerir.
Merkezi Kolinolitik Blokaj (MKLB) - Bu prosedür uygulanan birkaç seanstan sonra (2 - 6 kere) hastanın nevrotik belirtileri ortadan kaldırır ve bulunduğu bunaltıcı durumdan çıkarır. Asıl anlamı ise atropinin düşük dozun uygulamasıdır (atropin - delirium terapi). Bu terapi nevrotik bozuklukta ve psikofarmakolojik tedavi edilmesi zor olan hastalıklarında olumlu etkiye sahiptir. Atropin etkisi altında hasta birkaç saatlik uykuya dalar. Bunun sonucunda psikolojik olarak daha esnek olma becerisine sahip olmakla tedavi başarısını arttırmaktadır.
150 binden fazla Merkezi Kolinolitik Blokaj (MKLB) terapisi merkezimizde uygulanmıştır. Kesinlikle ilaç özel ölçülü dozda verilir. Terapi sırasında hastanın genel durumunu anesteziyoloji ve reanimasyon uzmanlar tarafından kontrol altında tutmaktadır. Uygulama yoğun bakım ünitesinde yapılmaktadır. Merkezimizde 25 yıldır uygulanan Merkezi Kolinolitik Blokaj (MKLB) terapisi hastaların ne vücut ne de psikolojik olarak olumsuz bir etki gözlenmemiştir.
Buna ek olarak ilk aşamada hastanın oksijen eksikliğin giderilmesi için (oksijen takviyesi yapılır) hiperbarik oksijenasyon ve plazmaferez işlemi hekim tarafından düzenlenmektedir. Aynı zamanda transkranial elektrik stimülasyonu, akupunktur terapi, terapötik masaj, manuel terapi, lazer tedavisi, immünomodülatör tedavi ve vitamin tedavisi yapılmaktadır. Bütün bunlar, nevrotik belirtileri ortadan kaldırmakla hastanın fiziksel sağlığını güçlendirir ve metabolizmayı normalleştirir.
Orta-dağlık alanda bulunan sanatoryum ve rehabilitasyon kliniğin lokasyonu hasta sağlığı için yapılan ideal bir ortamdır. Mimari kompleksi "Tashtar-Ata" kliniğimize yakın bulunmaktadır. Bu mimari kompleksinde taş yığma höyük ve Hıristiyanlık, İslam, Budizm, Yahudilik dinlere ait tapınakları vardır, böylece hastlar kendi dini dua törenlerini yapabilirler. Duaları okumakla transpersonel psikoterapi yaklaşımların bir türü olarak kullanılabilir.
Merkezimizde hastalar beden ve ruh şifa Mindcrafting programın tanıtımı yapılır (tam anlamıyla "zihni işçilik" İngilizce'den). Zihinsel bütünlüğünü sağlayan, psikolojik dayanıklılığı veren, ruh sağlığını sağlayan, irade gücünü güçlendiren, kendine güveni kazandıran, hayata yeni bakış açıları açan bir yöntemdir. Doğu ve Batı'dan alınan beden ve ruhsal şifayı sağlayan yedi tekniği içeren özgün yöntem trans ve meditasyonu kapsayan Mindcrafting programıdır.
Mindcrafting eğitimi Issık Gölü güney sahilinde bulunan Ak-Tengir Yurt kampında düzenlenmektedir. Bu bölge mineral kayanaklara , vücuda faydalı kil ve otlara zengindir. Binyıllık "Ak-Tengir" dağların kıyılarında bulunan tertemiz Issık Gölü beden ve ruhsal şifa için ideal bir ortamdır. Burda hastalar göçebelerinin ev olarak kullandığı yurtlarda kalıyorlar ve burda insanoğlu yaşadığı doğal çevre hastaya bir psikolojik komfor kazandırır. Ak-Tengir Yurt kampında yurtlardan bir tanesi hamama dönuştürülmüştür ve hamamda vücuttaki tüm toksinler terle atılır.
Kliniğimizde grup ve bireysel psikoterapi yapılmaktadır, Bert Hellinger’in psikoterapi tekniği kullanımı, transaksiyonel analiz, beden farkındalık tedavisi ve sanat terapisi yapılmaktadır. Buna ek olarak, kişisel gelişim grubu etkinlikleri düzenlenir. Mindcrafting programın dışında psikoteknik "Labirent" yöntemi vardır. Bu yaşanan psikolojik travmalar ve hafıza (bellek) ağırlıklı çalışma yöntemdir. Psikofiziksel gevşeme veya rahatlama amacıyla Kırgızistan'daki turistik ve kutsal yerlere tıbbi seyahata çıkarlar.
Tedaviyi tamamlaması için hasta tedavi sırasında yapılan tüm aşamalardan başarı ile geçmelidir. 15 günlük psikoterapiyi gören hastalar son aşama sürecinde taş yığma höyüğe taşı bırakmakla beraber kendi dertlerini ve negativ duyguları bu höyükte bırakıyorlar. Psikoterapide uyguladığımız yöntemlerinden biri "ruh taşı", burda hasta kendi duygularını taşa aktarmakla psikolojik olarak hastalık ile olan bağını koparır.
Hastalara alıç ağcın dallarına çaput ya da bez bağlama ritüeli uygulanmaktadır. Göktürklerin bıraktıkları yazıtlarda Çaput bağlama hurafesi, Kuzey ve Orta Asya uluslaranın önemli unsurlardan biri olduğunu belirtmişler. Bu uygulama psikoterapi yöntemlerinden biridir. Burda hasta çaput bağlayarak hastalığın yaptığı bilinçaltı veya psikolojik basınçtan kurtulmakla sonuçlanır.